19 Şubat 2017 Pazar

Sadelik Üzerine

        Vegan yaşamaya başlamadan çok önce sadeleşmeye başlamıştım. Sadeleşmeye başlamak öyle bir zincirki başladığınız anda artarak bütün hayatınıza yayılıyor.
         Sadeleşmeye bir günde ya da bir anda karar vermedim. Bu bir süreç. Beni bitmeyen ev işlerim, toparlanmayan evim, görmek istemediğim eşyalarım sürece soktu. Evimde dokuz kıza çeyiz çıkacak kadar eşya vardı. Müthiş bir israf. Halbuki hz. Fatma yalnız bir döşek alarak baba evinden ayrıldı. Öyle facia alışveriş çılgınlığıdır ki bu çeyiz işi hem evlenene kadar insana illallah dedirtir hem de aldıkça hep eksikleriniz çıkar. Halbuki önce kalınacak eve girilmeli. Bir müddet yaşanmalı. Evin neye ihtiyacı var , çiftin tarzı nasıl, hangi köşeler ışık alıyor, hangi odanın enerjisi daha iyi belirlenmeli. Daha sonra eve alışveriş yavaşça yapılmalı. Evlendiğimde tüm vaktim dolaplara eşyaları tıkıştırmaya çalışmakla geçti. Yaklaşık iki sene evi düzene koymaya çalıştım. Daha sonra bütün o ıvır zıvıra Ikea dan kutu ve organizatör topladım. Yani hiç kullanmayacağım yığınla eşya için bir de yığınla kutu aldım. Sonra internette sadeleşme ile ilgili yazılar dikkatimi çekmeye başladı. Bu yazıları okumaya başladığım da yakın bir akrabanın beşinci çocuğu oldu bende evlerine ziyarete gittim. Ev standart apartman dairesi evde yedi kişi yaşıyorlar ancak evde müthiş ferahlık var. Yani ev sanki iki çocuklu evi. Evin hanımına nasıl oluyor diye sorunca o da asla eşya biriktirmediğini kullanmadığını bir iğneyi bile verdiğini açıkladı. Çok etkilendim çünkü ne dolapların üstünde koca kutular ne de kıyafet dolaplarına sıkıştırılmış yorgan yastık yoktu. Evde de bu kalabalığa rağmen aşırı bir düzen vardı. Evime gelince şapkamı önüme koyup düşündüm. Bir yerden başlamak lazımdı evimdeki kaostan kurtulmak. Aslında vicdanımın ağırlığından kurtulmam lazımdı. Çünkü ben depoladığım yorganları yatağımın altındaki bazaya doldurup üstlerine yatıyordum hem de soğuktan donarak ölen insanların olduğu bu  dünyada. Azalmaya bir yerden başlamalıydım. 

3 Şubat 2017 Cuma

Etsiz Tereyağsız Kuru Fasulye

          Türkiye dışında yaşayan ya da yurtdışına gezmeye giden tanıdıklarım meyve ve sebzelerin kalitesinin kötü olduğunu söylerlerdi. Özellikle Avrupa da taze sebze ve meyve hem pahalı hem de hiçbir zaman ülkemizde ki gibi değilmiş. Gerçekten çok bereketli topraklara sahibiz. Her besin yetişiyor, her türlü tarım ürününü yetiştirecek toprağimiz var. Çok şanslıyız bu konuda.
          Demek istediğim şudur ki kalsiyum almak için ineklerin tecavüzle hamile bırakılmasına, protein almak için tavukları şişirmeye ve erkek doğan civcivleri tekrar tavuklara yem etmeye, proteinden zengin beslenip kaslanmak için yılda 65 milyar kara hayvanını kesmeye hiç gerek yok. Çeşit çeşit yiyeceğe sahibiz ve öylesine bereketli ki her şey... biz salatalığı kilo ile alıyoruz. Tane tane degil. Japonya'da insanlar meyveleri tane ile satın alıyorlar hem de fahiş fiyatlara. Sadece orası değil, dünyanın birçok ülkesi. 
           İsraf almış başını gidiyor. Evde en basit keki yapmak için en az üç tane yumurta kullanılıyor. Ne için? 20 sene önce yumurta bizim için özel bir kahvaltı yiyeceğiydi şimdi ise sudan ucuz. Durup düşünmek lazım nasıl oluyor diye. Bize ne yediriliyor diye. Biz yumurtayı yemeyi geçin saçımıza yüzümüze maske olarak kullanıyoruz. Sütle yüzümüze tonik yapıyoruz. Allah aşkına insanlar açlıktan ölüyor biz ne yapıyoruz. En yapay en katkı maddeli pastaları akrabalarımıza 50-60 lira gibi fiyatlara hediye götürüyoruz. Biz sadece dogumgünlerinde pasta yiyen nesilden geliyoruz. Etrafa bakmak lazım. Bu kadar süt, yumurta, tereyağ, peynir nasıl üretiliyor. Her köşe başında lokantalar, pastaneler, kafeler... velhasıl kelam gerek yok arkadaşlar. Sade yaşamalıyız. Hiçbirimiz kalıcı değiliz. Dünya da bizim değil. Diğer nesiller için en az hasarı verip gitmeliyiz bu dünyadan. 
          Şimdi gelelim kuru fasulyeye :)))
     İki su bardağı kuru fasulyeyi gündüzden ıslattım. Birkaç saat içinde durdu. Sonra tencereye biraz zeytinyağı gezdirdim. İki soğanı yemeklik doğrayıp içine kattım. Varsa yazdan domatesiniz onu döküp kavurabilirsiniz yoksa iki yemek kaşığı salça koyup kavurun. Üzerine fasulyeleri dökün. Biraz çevirin ve sıcak su ekleyin. Üstünü iki parmak geçecek kadar sıcak su ve tuz ekleyin. Fokurdayana kadar yüksek ateşte sonra kısık ateşte pişirin. Ben suda az süre beklettiğim için uzun süre kısıkta pişiriyorum. 
      Afiyet olsun.  

Vegan İrmik Helvası

     Başlıktan da anlaşıldığı üzere canınız tatlı çektiğinde çabucak hazırlayabileceğiniz bir tarif paylaşacağım. Bu tarifi vegan olmadan önce yediğim sütlü muhallebileri canım çok istediği anda uydurdum. Ben tatlıyı çok beğendim ama vegan olmayan eşim ' eh işte, normal' diyerek bütün tatlısını bitirdi:)). Umarım beğenirsiniz.
         
      İrmik için;
         1 sb irmik 
         2 sb ılık su
         1 sb tozşeker 
         Ceviz 
         2 yk zeytinyağı 

     Kakao sosu için; 
        1 sb su
        2 yk kakao
        2 yk un
        4 yk tozşeker 
      
         Teflon tavaya zeytinyağını dökün. Üzerine irmiği döküp devamlı karıştırarak kavurun. Rengi dönmeye başlayacak bir süre daha kavurun. Bir su bardağı ılık suya şekeri döküp eritin, elinizde küçülttüğünüz cevizleri de koyun. Şerbeti irmiğin üzerine boşaltın. Biraz çevirin. Suyunu çekince kapağını kapatıp dinlenmeye alın.  
       Kakao sosunun bütün malzemelerini küçük bir tencereye alın. Çırpıcıyla sürekli karıştırın. Fokurdamaya başlayınca beş dakika daha pişirip altını kapatın. Önce biraz sıvı gelebilir, donunca katılaşıyor. Önce irmigi, üzerine kakao sosu dökerek servis yapabilirsiniz. Afiyet olsun.     


      

31 Ocak 2017 Salı

Mantarlı Sulu Yemek

       İyi günler :))
   Vegan olmadan önce vegan yaşayabilmenin çok zor olduğunu düşünmüştüm. Çok yanılmışım. Meğer etli, tereyağlı, kremalı yemekler yapmak daha zormuş. Daha çok vakit alıyormuş. Şimdi vereceğim tarif baya pratik. Çalışan hanımlar ve beyler için  ideal. Gelin tarifimin ne kadar kolay ve eğlenceli olduğuna bakalım. 
    
     1 paket mantar 
      Domates ( ben konserve kullandığım için adet                  veremeyeceğim ancak kavanozun yarısını kullandım. )
     Maydanoz 
     Tuz 
      Mantarı istediğiniz gibi doğrayın. Tencereye koyun. Altını önce yüksekte sonra suyunu bırakınca kısıkta pişmeye bırakın. Üzerine küp doğranmış domatesleri ekleyin. Tuzunu koyun. Kapağını kapatın. Domates suyunu çekinceye kadar pişirin. Sulu seviyorsanız çektirmeyin. Üzerine iki kaşık zeytinyağı gezdirin ve yemeğiniz hazır. Afiyet olsun :))

Vegan Kurabiye

          Sütsüz, yumurtasız, tereyağsız ve sağlık bombası tarifimin haklı gururunu yaşıyorum. Bu tarifi vegan olmadan önce de çok sık yapıyordum. Özellikle bebeğim parmak gıdaya geçtikten sonra daha sık yaptım. Ayrıca süt, yumurta ve gluten alerjisi olanlar içinde müthiş bir tarif. Diyette olanlar için doyurucu bir ara öğün. Haydi vegan kurabiyemin tarifini hiç bekletmeden yazayım.
          
          1 sb badem 
          5-6 günkurusu kayısı 
          1 olgun muz 
          1 yk keçiboynuzu ya da üzüm pekmezi 
          1 çay kaşığı tarçın 
    Bademleri rondoda çekiyoruz. Un kıvamından bir önceki kıvam olacak. Kayısıları da bademleri bir kaba döktükten sonra rondoda çekiyoruz. Eğer kayısınız sertse bir süre suda bekletip çekin. Muzu çatalla eziyoruz. Bütün malzemeleri karıştırıyoruz. Fırını 160 dereceye ayarlıyoruz. Harca elimizle şekil veriyoruz. Hamur gibi bir kıvam beklemeyin. Ele yapışması normaldir. Yalnız çok yapışkansa bir muz daha ekleyin. Fırına atın. Piştiğini, kurabiyenin altına çatalla bakarak anlayabilirsiniz. Rengi hafif kızarmışsa pişmiştir. Size yumuşak gelebilir ancak soğuyunca sertleşir. Umarım beğenirsiniz. Veganlığın keyfini çıkarın. 

Vegan Köfte


        Merhaba caaaanım veganlar :)) 
     Duyarlı, merhametli insanlar. Veganlık yolculuğumu sizinle paylaşmaktan çok büyük keyif alıyorum. Sizin gibi insanların bu bloğu okuduğunu bilmek bile beni yeteri kadar memnun ediyor. Bu iyiliğiniz ve ince düşüncenizi insanlık şu an çok takdir etmese de benim gönlümde büyük bir yeriniz var. Biz dünyayı kurtarıyoruz arkadaşlar. Müthiş bir şey bu:)) 
   Şimdi başlıktan da okuduğunuz gibi size vegan köfte tarifi vereceğim. Vegan köftemin içinde proteinden zengin yeşil mercimek var. Çok sağlıklı lezzetli bir tarif. Tarife gelecek olursak,

            1 sb yeşil mercimek 
            1/2 sb köftelik bulgur 
            1  soğan 
            Maydanoz
             Tuz, karabiber 
      Yeşil mercimekleri suda haşlıyoruz. İyice yumuşayınca üzerine bulguru, ince doğranmış maydanozu, tuzu, karabiberi ve rendelenmiş soğanı ekliyoruz. Tencere de çok su kalmamış olmalı. Bütün hepsini karıştırıyoruz. On dakika dinlendiriyoruz. İyice suyunu çekip bulgurlar şişince elimizle şekil veriyoruz. İster teflonda hafif  yağda istenirse ızgara da pişiriyoruz. Sonra afiyetle, çok büyük bir huzurla yiyoruz. Afiyet bal şeker olsun. 


10 Ocak 2017 Salı

Kakaolu Vegan Pasta


          Evet bu da oldu. Vegan pastamda gerçek oldu :). İnternette geçirdiğim uzun süreler boyunca kendime uyan tarifi çıkardım. Genellikle vegan  tariflerde çok fazla pasta tarifi yok. Benimde ilk denemem o yüzden kendimden pek bir şey katamadiğimi itiraf etmeliyim.
         Sonuç olarak sütlü pasta kreması olmadan, yumurtasız pandispanya yapmaya çalışarak lezzetli, hafif bir tatlı elde ediyorsunuz. Pek bilindik pasta olmasada:) Şimdiden afiyet olsun. 
          Keki için;
  •     1.5 su bardağı un
  •      1 su bardağı şeker 
  •      4 yemek kaşığı kakao 
  •      1 su bardağı su
  •      Kabartma tozu
  •      Yarim su bardağından biraz az zeytinyaği 
  •       1 yemek kaşığı sirke.                                              Kreması için; 
  •      2 su bardağı portakal suyu 
  •      1 su bardağı şeker 
  •      5 kaşık un                                                       Keki ıslatmak için; 
  •      1su bardağı sıcak su 
  •      1 yemek kaşığı şeker                                         Üzeri için; 
  •      Muz, ceviz, hindistan cevizi                                                      Keki için bütün malzemeleri bir kaba koyun. Tel çırpıciyla karıştırın. Normal kek kıvamından biraz ağır olacak. Önceden ısıtılmış 180 derecelik fırına atın.                                             Krema için tüm malzemeleri tencereye alın. Muhallebi olana kadar karıştırın. Pişen keki soğuduktan sonra ortadan ikiye kesin. Üzerini şekerli suyla ıslatın. İlk katına krema dökün ve muzları kesip yerleştirin. İkinci katını koyun yine ayni işlemi yapın. Üzerini ceviz ve hindistan ceviziyle süsleyin. Afiyet olsun.:)